13 Temmuz 2010 Salı

HypnoBirthing Nasıl Etkilidir

Mini Pregnancy and Kids Dergisi 2010 Mayıs

Korkusuz, bilinçli ve rahat bir doğal doğum için HypnoBirthing

Birçok ülkede de olduğu gibi Türkiye’de kendi istekleri üzere sezaryen olan anne adaylarının çoğu normal doğumdan ve doğumda hissedeceklerini düşündükleri ağrının seviyesinden korktukları için bu kararı veriyorlar. Günümüzde ise rahat bir normal doğum yaşayabilmek, bebeklerine verebilecekleri en güzel hediye olan dünyamıza gelişlerini mümkün olduğunca rahat yaşatabilmek ve bu tür korkulardan arınmak için gelişen tekniklerin başını çeker HypnoBirthing. Şimdi Türkiye’de de HypnoBirthing dersleri sertifikalı bir eğitmen tarafından verilmeye başlandı.
Dünyada birtakım anestetiklere karşı ölümcül alerjileri olan insanlar vardır. Bu tarz alerjik kişiler anestezi tekniği olarak sadece hipnozun kullanılmasıyla büyük cerrahi ameliyatlara alınabiliyorlar. Hipnoz varlığında yapılan bu ameliyatlar da en az bilinen anestetik yöntemlerin kullanıldığı ameliyatlar kadar başarılı geçiyor. Hipnotik telkinler kişide her türlü cerrahi işlemin uygulanmasını sağlayacak kadar etkili ağrı duyusunu azaltabilir. Bu doğum ağrısı için de bunun geçerlidir. Zihin gücümüz tahminimizden çok daha yüksektir. Günlük hayatımızda ise bu gücün sadece %10’unu kullanırız.
HypnoBirthing bu zihin gücünüzü kullanarak eğitmen tarafından anneye öğretilen otohipnoz yani kendi kendini telkin tekniği ile rahatlayarak doğum korkularından arınmasını ve ağrısız bir doğum yapması hedefler.
Bu program bir eğitim programı olduğu kadar da bir felsefedir de. Kadınların doğurma güçlerinin, doğurmak için ihtiyaç duydukları güven ve bilginin zaten kadının içinde, genetiğinde var olduğuna inanılır. Kadın bedeni doğum için mükemmel olacak şekilde yaratılmıştır. Beden 9 ay boyunca sorunsuz bir şekilde bir bebeği taşıyabilir ve doğal olarak şartlar elverdiğinde yardımsız doğurabilecek bir aksama sahiptir. Sonuçta binlerce yıldır kadınlar hekimsiz ve tıbbın dışında da doğurmuşlardır ve doğurmaya da devam edeceklerdir. Gerçek şu ki anne içgüdüsel olarak nasıl doğuracağını, hangi pozisyonun bebeğine daha iyi geleceğini, hangi nefes şeklinin kendisini ve bebeğini rahatlatacağını bilir.
Ancak modern tıbbın ilerlemesi ve annelerin korkuları sonucu doğum gittikçe fizyolojik bir deneyim olmaktan çıkıp muhakkak güncel teknolojinin yardımıyla yaşanılması gereken bir olaya dönüşmüştür. Kişiye özel ve çok büyülü olan doğum filminin aktif yönetmeni sağlık personeli olmuş ve anneler hastane kapılarında kendi bedenleriyle ilgili tüm sorumluluğu sağlıkçılara bırakmışlardır.
Yeni milenyumum anneleri artık kendi doğumları ve doğum hazırlıkları ile ilgili çok daha aktif davranmaya başlamışlardır. Eğitimli, teknolojiden anlayan, kararlarını yaptıkları araştırmalar sonucu daha bilinçli verebilen anneler grubu gittikçe büyümektedir. Yaşadıkları hamileliklerin ve seçtikleri doğum şeklinin bebeklerini nasıl etkileyeceği konusunda bilgi sahibi olmaya başlayan anneler bilinçaltında yatabilen doğum ile ilgili korkularından nasıl arınabileceklerinin yollarını aramaya başlamışlardır.
Bu aramaların sonucu olarak HypnoBirthing doğmuştur. Hipnotik durum derin bir bedensel gevşemenin sonucu ulaşılan farklı bir konsantrasyon seviyesidir. Bu konsantrasyon seviyesinde normalde bilincimiz tarafından ulaşılması engellenen bilinçaltına ulaşılır ve anneye doğum ile ilgili olumlu cümlerlerden oluşan affirmasyon denilen olumlamalar aktarılır.
Ağrı eşiği kişinin geçmiş deneyimleri, ebeveynlerin, çevresindekilerin kötü tecrübeleri, medyanın etkimesi, okudukları, duydukları, korkuları vs. tarafından belirlenir. Ağrı eşiğimizin seviyesini ise beynimizde yukarıda sayılan tüm bileşenlerin farkında olmadan depolandığı bilinçaltı belirler.
Bilinçaltındaki bu korkuların, endişelerin, kötü tecrübelerin yerini alan affirmasyonlar (olumlamalar) iki şekilde etki ederler.
Ağrı eşiği seviyesini yükselterek ağrı duyusunu azaltır. En önemlisi derin bir bedensel gevşeme doğumda ağrıdan sorumlu olan stres hormonlarının da salgılanmasını önler.
Bu derin gevşeme ve affirmasyonlar annede mutluluk hormonu adı da verilen Endorfin salgılanmasına neden olur. Endorfin ise bedenin kendi kendine üretebildiği en etkili ağrı kesicidir.
Otohipnoz sırasında anne “trans” halinde veya uykuda değildir. Doğum eşiyle dialog kurabilir, muayenelere izin verir ve sağlık personeliyle gerektiği zaman konuşabilir. HypnoBirthing sırasında doğuma yaşanılanlar daha çok uyanıkken hayal kurmaya, çevredeki rahatsız edici faktörleri duyumsamamaya veya kendini heyecenlı bir filmi seyrederken kaptırmaya benzer.
Otohipnoz tekniğini uygulayabilmek için özel bir yeteneğe gerek yoktur. Dileyen her kişi bu farklı konsantrasyon seviyesine gelebilir, tam bir bedensel gevşeme sağlayabilir.
Anne doğumu sakin, stres ve kaygıdan uzak, huzurlu bir şekilde yaşayabilir. Doğum anında “uyanık ve katılımcı “ bir anne olarak, enerjisini bebeğin doğumuna aktarabilen rahat bir anne olabilir.
HypnoBirthing’in faydaları nelerdir?1. Doğum vajinal kaslar daha rahat ve gevşek bırakılabildiğinden daha hızlı ve kolay gerçekleşir.
2. Bebek çok daha sakin ve huzurlu bir ortama doğar.
3. Gerçek doğum anı için gerekli enerji saklanılabilinir ve ağrı önemli ölçüde azaltılır.
4. Vajinal bir kesi olan epizyotomi ihtiyacını azaltır.
5. Hamilelikteki uyku ve komforu artırır.
6. Anne doğum sonrası hala enerjik olup bebeğini rahatlıkla emzirebilir.
7. Anne-bebek arasındaki ilk bağın oluşumu ciddi anlamda destekler ve hızlandırır.
8. Doğum sırasındaki korku sonucu gerginlik, ve bunun sonucu ağrı şeyten üçgenini kırdığından doğum sürecinde çok daha az ağrı kesiciye ihtiyaç duyulur. Bazı durumlarda anne hiç ağrı kesiciye ihtiyaç duymaz. Bebek çok daha uyanık olur.
9. Kısa ve sık nefes alımı sonucu annede oluşabilecek, bebeğe de zararlı olan hiperventilasyon önlenir. Bunun sonucunda bebeğin kalp hızında oksijen eksikliği nedeniyle bir sorun oluşmaz.
10. Baba annenin doğumunda aktif rol oynadığından anne-bebek-doğum eşi (partneri) arasındaki bağı güçlendirir.
11. Doğum doğanın öngördüğü gibi yine doğal, güzel, sakin ve kutlanılması gereken bir eyleme dönüşür.
Anne HypnoBirthing eğitimi sırasında sadece doğum ile ilgili korkularından arınmıyor doğumun fizyolojisini de öğrendiğinden bedeninde oluşan değişiklikleri çok daha kolay kabullenip bunları kendine güvenle karşılar.
Eşiyle beraber rahat ve kolay bir doğum için kullanabileceği nefes tekniklerini, egzersizleri ve masaj tekniklerini öğrenirken doğum sancıları sırasında uygulayabileceği gevşeme tekniklerini de kavrar.
Ebeveynler sorumlukları hakkında fikir sahibi olur ve hekimleriyle doğum öncesi konuşulması gereken konular hakkında bilgilenirler. Anne adayı hayal ettiği doğumu yapabilmesi için bu hayalini mutlaka doğum öncesi hekimi ile paylaşması gerektiğini, gerekirse bir doğum planı yapmasının uygun olabileceğini anlar.

HypnoBirthing eğitiminin ücreti 700TL dir. Anna adaylarının bu tip bir eğitime başlamaları için kesin verilmiş bir hamilelik haftası yoktur ancak HypnoBirthing eğitimine en uygun başlama zamanı 20’li gebelik haftalarıdır. 5 hafta süresince haftada bir kez 2-2.5 saat süren eğitim sonrası doğuma yakın zamanda bir kez daha hatırlatma amaçlı ek bir ders daha yapılabiliniyor. Başarı ebeveynlerin bu çalışmaları evde düzenli tekrarlamalarıyla artıyor.

Dünyada HypnoBirthing
HypnoBirthing başta Amerika olmak üzere (www.hypnoBirthing.com 'dan da anlaşıldığı gibi) , Avustralya, İngiltere ve Canada ağırlıklı Avrupa ülkelerinde de toplam 34 ülkede gittikçe yaygınlaşan bir doğum felsefesidir. 1989 yılında Amerika’da aktif olarak öğretilmeye başlanılan bu felsefeyi şu an dünyada sertifikalı olarak 2400’ü aşkın eğitmen öğretmekte. Doğal doğum isteklerine bu eğitim ile cevap bulan annelerle bu sertifikalı eğitmenlerin sayısı da doğal douğmların sayısı gibi bir çığ gibi büyüyor.
Bir İngiliz Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olan Dr. Grantley Dick-Read’in 1920’lerde “Korku-Gerilim-Ağrı” şeytan üçgeni olarak adlandırdığı fenomen dayanır HypnoBirthing’in felsefesi. Korku gerginlik yaratır, bu gerginliğin sonucu stres hormonlarının salgılanır, stress hormonları nedeniyle ağrı artar, ağrı arttıkça korku daha da artar. Bu kısır döngüyü kırmanın yolunu korkuyu yok etmekte bulan aynı zamanda HypnoBirthing’in de kurucusu olan Amerika’lı bir hipnoterapist ve hipnoanestezist olan Marie Mongan’dır. Marie Mongan Dick-Read’in doğuma olan bu yaklaşımını kullanarak bir eğitim programı yaratmış ve hayalindeki doğumu ancak kendisinin üçüncü çocuğu kız çocuğunda kullanabilmiştir. Böylece dünyadaki ilk “HypnoBirthing” bebeği de kendi kızı olmuştur. Mongan ardından tüm torunlarını da bu yöntemler doğurtturmuş ve böylece bu öğretimin başarısını kendisinde kanıtlamıştır.

12 Temmuz 2010 Pazartesi

HypnoBirthing



Hamileyiz biz dergisi 2009 Kasım ayı

Doğumda yeni trend: HypnoBirthing
Anne adaylarının normal doğumdan korktukları için sezaryen ameliyatına yönelmeleri, bu tür korkulardan arınma tekniklerinin gelişmesini ve HypnoBirthing diye bir kavramın ortaya çıkmasını sağladı. Şimdi artık Türkiye’de de HypnoBirthing eğitimleri verilmeye başlandı.

HypnoBirthing; anne adayının doğumda otohipnoz tekniğiyle kendini rahatlatarak korkularından arınmasını ve ağrısız bir doğum yapmasını hedefleyen bir doğum felsefesi. Bu tekniği Türkiye’de anne adaylarına uygulayan çok az sayıda uzmanlardan biri olan Kadın Sağılığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Dilek Cengiz, eğitimlerine Kadıköy Şifa’da devam ediyor. Güvenli, sakin, sorunsuz, kolay ve ağrısız bir doğum sağlayan bu yeni teknikle ilgili merak ettiğimiz her şeyi Dr. Dilek Cengiz’e sorduk.


Neden böyle bir eğitim verme kararı aldınız? Ebeveynlerimin doktor olması tıbba ilgi duymamı sağladı. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden 1995'te mezun oldum ardından 2001’de Viyana Tıp Fakültesi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlığı Diploması, Viyana İktisat Fakültesi’nden hastane işletmeciliği mastır diplomasını aldım. 7 yıllık bir muayenehane ve devlet hastanesi deneyiminden sonra özel sektöre geçtim. Anne adaylarının normal doğumdan kötü tecrübeler, anlatılan korkutucu hikayeler ve bilgisizlik nedeniyle korktuklarına, bu nedenle kendi istekleri ile sezeryana yöneldiklerine tanık oldum. Türkiye’de de sezaryenle doğum oranlarının Dünya Sağlık Örgütü'nün önerdiği yüzdenin oldukça üzerinde olmasının nedenlerinden birinin bu korku olduğunu fark ettim. Toplumun doğaya aykırı olan sezaryen ameliyatına yakınlık duymasının, doğallıktan uzak, bedeninin gerçek gücünü göz ardı ederek teknolojiden medet ummasının yanlışlığını algıladım. Bedenimizin hak ettiği güveni, saygıyı, içsel dinginliğini yeniden kazanması gerektiğine inanıp HypnoBirthing Eğitmenliği diplomasını ve Prenatal-Postnatal Yoga terapisti sertifikasını yurtdışı eğitimlerinde aldım. 5 yıldır doğal doğuma hazırlık seminerleri, hamilelik yogası ve 1.5 yıldır da HypnoBirthing seminerleri veriyorum.
Hipnozun doğumda ne gibi yararları var?
Hipnoz, konsantrasyon ve bedensel gevşemenin doğal olarak ortaya çıkardığı, bilinçaltımıza yeni bilgi ve önerilerin aktarıldığı fiziksel ve zihinsel bir durumdur.
Bilinçaltımız beynimizin düşünce, duygu ve karar verme yetimizin bulunduğu bölgesini etkiler. Ne düşüneceğimizi, neler hissedeceğimizi, neye karar vereceğimizi yöneten beynimiz, bilinçaltımızdan etkilenir. Ağrı, bilinçaltının bu etkime şekli kullanılarak kontrol altına alınır.
Kendi kendini hipnoz tekniğinde başarı için özel bir yeteneğe gerek yoktur. İsteyen ve dileyen herkes tam bir bedensel gevşeme ve yüksek bir konsantrasyona ulaşabilir.
HypnoBirthing ile doğumda yaşayacaklarınız uyanıkken hayal kurmaya, düşler alemine dalmaya, kitap okurken kitaptaki olaylara kendini kaptırmaya çevredeki rahatsız edici faktörleri duyumsamamaya benzer. Anne adayı kendini iyi hissederken çevresindekilere cevap verebilir. Her şey sizin kontrolünüz altında olur. Doğum sancısını ağrı olarak hissetmez ve şiddetini de kendisi ayarlayabilir. Doğumunu; ağrıyı meydana getirip artmasına da neden olan korku ve gerginlikten uzak sakin ve huzurlu bir ortamda yaşar. Beden, ağrıya neden olan stres hormonlarının yerine, doğal anestetik etki gösteren endorfinleri salgılar. Doğum anı geldiğinde “uyanık ve katılımcı" bebeğine yardımcı, rahat ve sakin bir anne olur.
Anne adayları HypnoBirthing’in ne gibi avantajlarını görüyor?
Bu avantajları şöyle sıralayabilirim:
* Korku nedeniyle gerginlik sonucu ağrı duyma doğum öncesinde, sırasında ve sonrasında yaşanmaz.
* Kimyasal ağrı kesicilere çok az miktarda veya hiç ihtiyaç duyulmaz. Anne ve bebek daha uyanık olur.
* Doğumun birinci fazı (açılma fazı) birkaç saat kısalır. Böylece doğumun toplam süresi kısalır.
* Sancı sırasında yorulma önlenildiğinden asıl doğum anı için gerekli olan enerji, uyanıklık ve tazelik sağlanır.
* Kısa ve sık nefes alımı sonucu annede oluşabilecek, bebeğe de zararlı olan hiperventilasyon önlenir. Bunun sonucunda bebeğin kalp hızında oksijen eksikliği nedeniyle bir sorun oluşmaz.
* Anne-bebek-doğum eşi (partneri) arasındaki ilişkiyi güçlendirir.
* Doğum sonrası nekahat dönemi daha kısa sürer, toparlanma daha hızlı gerçekleşir.
* Doğum doğanın öngördüğü gibi yine doğal, güzel, sakin ve kutlanılması gereken bir eyleme dönüşür.
* Anne adayının eşi doğuma aktif katılıp anneye yardımcı olabilir.

Bu eğitimle anne adayları neler öğreniyor?
Birçok şey;
* Korku nedenli gerilimin yerine güvende hissetmeyi öğreniyor. Sakinleşmenize destek olacak gevşeme ve kendi kendini hipnoz tekniği ile bunu yapabiliyor.
* Daha kısa süreli rahat bir doğum için çeşitli teknikleri dinliyor.
* Doğal ağrı kesicisi olan endorfin salgılıyor.
* Kadın bedeninin doğum için ideal şekilde biçimlendirilmiş olduğunu görüyor.
* Normal doğumun sancılı olması gerektiğine dair yanlış inancın nereden kaynaklandığını öğreniyor.
* Başka kültürlerdeki birçok kadının neden çok az ağrılı, hatta ağrısız sorunsuz doğal doğum yapabildiklerini dinliyor.
* Sancılar sırasında yapılması gereken gevşeme tekniklerini yapabiliyor.

Bu eğitimi vermenizdeki amaçlar nelerdir? Benim buna başlama nedenim; doğuma sakin, doğal ve annelere de sorumluluk veren bir yaklaşım olması. Hamilelik ve doğum hakkında anneyi doğru bilgilendirir, sonuçta da insanın bildiği bir şeyden korkmaması gerektiğini öğretir. Şartlar uygun ise doğal bir doğum yapmanın yararlarını artık sadece biz Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları kabul etmiyoruz. Bebeklerin doğum öncesi psikolojilerinin onları doğduktan sonra da etkilediğine dair gözlemlerin artması psikolog ve psikyatrların da elverişli şartlarda çocukların normal yoldan, gelecekleri zamana kendileri karar vererek doğmaları gerektiğine inandırmıştır. Bu eğitime anne adayının baba ile beraber katılması önemlidir. Baba, anne adayının doğum eşi olup onu doğum süresince destekler yönlendirir ve bakımını sağlar. Bazen babalar buna dayanamayacaklarını veya ellerinin ayaklarının dolanacaklarını ifade ederler. İşte o zaman anne isterse kendine başka bir doğum eşi seçer. Bu bazen en yakın kız arkadaşı, bazen kız kardeş veya abla, bazen de doğum koçu olur.

Ücretini ve eğitime ne zaman başlanması gerektiğini öğrenebilir miyiz? Ücreti 700TL . Eğitim 5 kez 2.5 saatte veriliyor. Normalde haftada 1 kez verilen dersler istenirse daha sıkıştırılmış olarak 5 gün arka arkaya da verilebiliyor. Fakat başarısı, annenin bunu evde de çalışmasına dayandığından ne kadar erken başlanılıp ne kadar sık tekrar edilirse çalışmalar o kadar olumlu sonuç veriyor. Anne adaylarının eğitime başlamaları için kesin verilmiş bir hamilelik haftası yok. Ancak 20. hamilelik haftasından itibaren başlanılıp haftalık derslere katılınınca başarı yüzdesi çok yüksek oluyor. Bazen anneler 5 haftalık dersi aldıktan sonra doğumuna yakın bir zamanda, hatırlama amaçlı bir kez daha geliyor.

İletişim bilgileri:
www.rahatdogum.com
Mobil: 0532 4617900


Dünyada HypnoBirthing
Başta Amerika olmak üzere (www.hypnoBirthing.com 'dan da anlaşıldığı gibi) , Avustralya, İngiltere ve Canada ağırlıklı Avrupa ülkelerinde de toplam 34 ülkede gittikçe yaygınlaşan bir doğum felsefesidir. 1989'da Amerika'da etkinleşmiş bu felsefeyi öğreten, Hypnobirthing eğitmenlik eğitimi almış 2200'ü aşkın eğitmen var dünyada.
HypnoBirthing'in kurucusu Marie Mongan adında bir Amerikalı öğretmen, hypnoterapist ve hypnoanestezist’dir. HypnoBirthing Mongan metodu bir İngiliz kadın doğum uzmanı olan Dr. Grantley Dick-Read'in 1920’lerde ortaya koymuş olduğu “Korku-Gerginlik-Ağrı Fenomeni”ne dayanan korku olmazsa gerginlik olmaz, gerginlik olmazsa ağrı da oluşmaz felsefesini temel olan bir metottur.
Marie Mongan Dr. Grantley Dick-Read'in doğal doğuma yaklaşımını kullanarak üçüncü çocuğunu bu yaklaşım ile ağrısız ve doğal doğurmuş, ardından kız olan bu üçüncü çocuğunun bebeğini de kendisinin geliştirdiği HypnoBirthing Mongan metodu ile doğurtturmuştur.